1.Dilimizi yabancı sözcüklerden arıtmak, öz Türkçeciliğin
amaçlarından biridir. Bunu, dilimizin soluğunu genişleten,
gizli güzelliklerini gün ışığına çıkaran bir ----,
bir ---- diye adlandırabiliriz.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi uygun olmaz?
A) uğraş – gayret
B) girişim – akım
C) çaba – atılım
D) eylem – arayış
E) karşıtlık – beklenti
2. Şiirlerinde halk söyleyişlerine fazlaca yer veren şair-
I
lerin, kısır bir yolda oldukları kanısındayım. Çünkü
II
halk söyleyişlerinin havası, şiirin kanat çırpmasına
III IV
olanak vermeyecek kadar dardır.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisiyle
ilgili açıklama, sözcüğün anlamına uygun
değildir?
A) I numaralı sözcük: Gereğinden biraz az.
B) II numaralı sözcük: Yararsız, verimsiz.
C) III numaralı sözcük: Dile getirme biçimi.
D) IV numaralı sözcük: Tarz, biçim.
E) V numaralı sözcük: Elverişsiz, sınırlı.
3. Yoldan geçen otobüslerin kaldırdığı tozların arasında
yürüyordu.
Bu cümlede geçen “ara” sözcüğünün anlamına en
yakın kullanım, aşağıdakilerin hangisinde görülmektedir?
A) Fidanları birer metre arayla dikmemizi söyledi.
B) Köyümüzle ilçe merkezinin arası üç saatlik bir
yoldu.
C) Elma ağaçları arasında dolaşmayı pek severdi.
D) İki ders arasında bol bol koşup oynuyorlardı.
E) “Onunla aramız iyi değil.” diyerek uzaklaştı.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ayraç ( ) içinde verilen
deyimin anlamını içermemektedir?
A) Yerli yersiz, çok konuşan biri olarak tanınmıştı.
(ağzı kalabalık)
B) Uysal, yumuşak huylu o genci, çocukluğundan
beri tanırım. (ağız birliği etmek)
C) Bunca yıl sakladığı sırrını, boş bulunup söyleyivermişti.
(ağzından kaçırmak)
D) “Bu konuda ne düşündüğünü öğrenmeye çalış.”
dedi. (ağzını aramak)
E) Yine verilen görevi yerine getirememiş, berbat
etmişti. (ağzına burnuna bulaştırmak)
5. Türk sinemasının geç de olsa korku türünü keşfetmesiyle
bu türdeki boşluk, doldurulacak gibi görünüyor.
Gerçi bu filmlerin çoğu, korkutmaktan çok güldürmeyi
yeğliyor. Ama giderek bu türün de denemelerden
ve gereksiz öykünmelerden sıyrılarak kendi özgürlüğüne
kavuşacağını söyleyebiliriz.
Bu parçada geçen “kendi özgürlüğüne kavuşmak”
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Koşulların, yenilik yapmaya elverişli duruma
gelmesini beklemek
B) Günümüzdeki gelişmelere uyum sağlamak
C) Amaca uygun olarak güldürü ögesi içermek
D) Özgün niteliğiyle sinema dünyasındaki yerini
almak
E) Teknolojinin olanaklarından yararlanmak
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem eleştiri hem
de övgü söz konusudur?
A) Doğasını hoyratça talan ettiğimiz yurdumuz, günü
geldiğinde yine ağaçlarıyla, çiçekleriyle, böcekleriyle
bize bir güzellik şöleni sunar.
B) Çok istememe karşın işlerimin yoğunluğu nedeniyle
aranızda bulunamadım.
C) Kentimizin doğal güzelliklerini, tarihsel mirasını
koruma hepimize düşen bir görevdir.
D) Nisan ayı gelince bu sokaktaki erguvanların oluşturduğu
görüntü buradan geçenlerde hayranlık
uyandırır.
E) İlkbaharın gelişi, benim gibi yaşlanmış yüreklerde
bile taze sevinçler uyandırdı.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma”
söz konusudur?
A) Dört kişilik bir ailenin günlük bulaşığını elde yıkadığınızda
ortalama 84-126 litre su harcadığınızı
unutmayınız.
B) Az su tüketmek için yüksek basınçla su püskürten
duş başlıkları kullanınız.
C) Dişlerinizi fırçalarken ya da tıraş olurken açık bıraktığınız
musluktan yılda ortalama 12 ton suyu
boşa akıtmış olursunuz.
D) Su tasarrufu sağlamak için çamaşır makinenizi
haftada bir kez kullanmaya özen gösteriniz.
E) Sebzelerinizi akan suyun altında yıkamak yerine
su dolu bir kapta yıkarsanız yılda ortalama 18
ton suyun boşa akmasını önlemiş olursunuz.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kesinlik” söz konusudur?
A) Dünya nüfusunun neredeyse yarısı deniz kıyılarında
yaşıyor.
B) Denizlerdeki çöpler, her yıl bir milyondan fazla
deniz kuşunun ölümüne neden oluyor.
C) Denizlere, yüzde 50’si plastik olmak üzere saatte
675 bin kilogram çöp atılıyor.
D) Her yıl yaklaşık 250 milyon kişi kirlenmiş denize
girdiği için türlü hastalıklara yakalanıyor.
E) Dünyada her yıl 450 milyar metre küp dolayında
çöp denizlere atılıyor.
9. (I) Anne ve babalar çocuklarının ne giyecekleri, ne
yiyecekleri gibi konularda, onlar adına karar verebiliyorlar.
(II) Günlük yaşamın kargaşası içinde fazla
zaman kaybetmemek için böyle bir tutum içine giriyorlar.
(III) Ancak, böyle yaparak çocuklarının yanlışlarını
görmesini engellemiş oluyorlar. (IV) Gelişim
açısından önem taşıyan deneyimleri kazanmamış olma,
ileriki yaşamında çocuklar için büyük sorunlar doğurabiliyor.
(V) Kendi başına hâlledebileceği bir sorunun
çözümünü çocuğunuza bırakmanız ve onu uzaktan
izlemeniz bu konuda iyi bir başlangıç olacaktır.
Anne ve babaların bir tutumu konusundaki bu
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) I. cümlede, bir saptama yapılıyor.
B) II. cümlede, seçilen yolun nedeninden söz ediliyor.
C) III. cümlede, çocuklara vereceği bir zarardan söz
ediliyor.
D) IV. cümlede, deneyimsizliğin neden kaynaklandığı
belirtiliyor.
E) V. cümlede, bir öneride bulunuluyor.
10. (I) Hareket etmeyi sağlamanın yanı sıra (iç organları)
koruma görevi üstlenen kemikler bir yandan yıkıma
uğrarken, öte yandan kendini yeniler. (II) (Gençlerde)
kemik yapımı, yıkımına eşit olmasına karşın yaş ilerledikçe
yıkım, yapımdan daha fazla olur. (III) Kemik
erimesi, kemik kitlesinin azalması, (böylece) yapısının
kolay kırılır duruma gelmesidir. (IV) Bu durum,
kemiklerin kolayca kırılması yanında, (boyun) kısalmasına,
sırt ağrılarına, göğüs kafesinin daralmasına,
kamburlaşmaya da neden olur. (V) Kalsiyum ve D vitamini
eksikliği, sigara içilmesi, hareketsiz yaşam,
(kimi) hastalıklar kemik erimesini artırır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
ayraç içine alınan sözcük çıkarılırsa anlamda
bir değişme olmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
11. Bu tiyatro sezonunun başlamasıyla birlikte sanat
I
alanında uygulanmaya çalışılan yenilikler,
II
öteki dallarda olduğu gibi, tiyatroda da ilk anda
III IV
bazı tedirginliklere yol açtı.
V
Bu cümledeki altı çizili sözlerden hangisi çıkarılırsa
cümlenin anlamında daralma olmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
12. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi
iş, oluş ya da hareket bildirmemektedir?
A) Geçen bahar bahçeye iki meyve ağacı dikmiş.
B) Çocuk koşarken düştü ve dizi kanamaya başladı.
C) Tamircide gerekli yedek parçalar varsa bana
telefon etsin, dedi.
D) Ailesini geçindirmek için yıllardır tozun toprağın
içinde çalışıyordu.
E) Odanın tabanını kaplayan halı ona büyük dedesinden
armağanmış.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “neden” belirtilmiştir?
A) 1987 yılından bu yana tatlı su hayvanlarının yüzde
50’si yok oldu.
B) Yaklaşık 2 milyon insan her yıl hava kirliliğinden
ölüyor.
C) 1906 yılından bu yana hava sıcaklığı ortalama
0,74 derece arttı.
D) 2025 yılında temiz su gereksinmesinin yüzde 50
artacağı sanılıyor.
E) 1850 yılından bu yana en sıcak 11 yıl, son 12 yıl
içinde görüldü.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -ma, (-me) eki,
eylem kök ya da gövdesine olumsuzluk anlamı
katmıştır?
A) Oda yeterince güneş almadığı için çiçekler sarardı.
B) Yazın evin pencerelerine çift cam taktırmayı düşünüyoruz.
C) Bu köyde halkın yüzde 90’ı okuma yazma bilmektedir.
D) Hafta sonu yeni açılan mağazayı gezmeye gittiler.
E) Burası çiçek yetiştirmeye uygun bir yer değildir.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) ötekilerden
farklı bir görevle kullanılmıştır?
A) Dört yaşındaki çocuk kendi kendine giyinip soyunabilir,
giysisinin fermuarını çekip kapatabilir.
B) Altı aylık bebek sesli gülmeye başlar, çığlık atar.
C) Bebek bir yaşını doldurunca oyuncağını size verebilir,
sizden geri alabilir.
D) Üç yaşındaki çocuk, kimseden yardım almaksızın
yemek yiyebilir.
E) Bir aylık bebek sizi tanıdığını belli eder, sesinizi
işitince sakinleşir.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) Turizm etkinliklerinin ülke ekonomisine katkısı
büyüktür.
B) Kara yolu trafiğini azaltmak için demir yollarını
artırmak gerekir.
C) Akdeniz bölgesinin kıyıları yazları kalabalıklaşır.
D) Karadeniz bölgesinde yayla turizmi gelişmektedir.
E) Ege Denizi’nde birçok irili ufaklı adalar bulunur.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) Yokuşu çıkmayı göze alamamış da minibüse
binmiş.
B) Bugün sobayı erkenden yakmışsınız.
C) Oradaki insanlara elinden hiçbir şey gelmiyordu.
D) İşlerini bırakıp hep birlikte yemek masasına
oturdular.
E) Bir Uzak Doğu gezisine çıkmayı planlıyorlar.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) Giysilerini temiz tutuyor, her zaman özen gösteriyor.
B) Çocuğun saçlarını örüp kurdeleyle bağladı.
C) Çay bahçesinde otururken yanımıza yüzü kâğıt
gibi bembeyaz olmuş bir adam yaklaştı.
D) Onun her durumda ne kadar akıllıca davrandığını
bana sen söylemiştin.
E) Evlerinin geniş balkonunda oturup uzun uzun
sohbet ettik.
19. (I) Bu kitaplar geçmişle bugünü buluşturuyor. (II) Bilgiyi
sıkıcı ve kuru bir şey olmaktan çıkarıyor. (III) Birbirinden
renkli gezilerde, efsanelerle dolu bir dünyada,
aslında sadece çocuklara değil, yetişkinlere de
rehberlik ediyor. (IV) Ah, böyle güzel efsaneler ve hikâyelerle
dolu bu iki kitap, keşke okuyucuya daha
çok desenle sunulabilseydi! (V) Bu toprakların değerli
ve büyüleyici kültür mirası değerini yitirmeden
okuyucusuyla buluşuyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
20. İzmir-Çanakkale, İzmir-Balıkesir yolları arasında pek
tanınmayan bu ilçemizin, süslemeli evleri, tuğralı Osmanlı
konakları, balık pazarına çevrilen tarihsel değeri
yüksek hanı, dar sokakları, taze meyve ve sebze
dolu pazarları turistlerle tanışamıyor. Çevresi zeytin
bahçeleriyle dolu, zengin kömür yataklarına sahip bu
ilçeye, termik santralinden çıkan dumanlar nedeniyle
parmakla sayılacak kadar az turist geliyor.
Bu parçadan, sözü edilen ilçe merkeziyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Anayollara uzak bir yerde bulunduğu
B) Geçmişteki öneminin korunmasına çalışıldığı
C) Çevre kirliliğini önlemek için çalışmalar yapıldığı
D) Yer altı ve yer üstü zenginliklerinin tanıtılmadığı
E) Olumsuz koşulların etkisiyle turizm bakımından
gelişemediği
.
21. Önceleri, özgün bir poz bulmaya, fırçasının gücü ve
etkisiyle bir şaşkınlık uyandırmaya çalışıyordu. Şimdi
ise bu ona can sıkıntısı veriyor. Düşünmekten, düşlemekten
artık zihni yoruluyor. Üstelik çalışmak için
vakti de yok. Sürmeye başladığı uçarı yaşam ve içerisinde
bir salon adamı rolünü oynamaya mecbur olduğu
sosyal çevre onu çalışmaktan ve düşünmekten
alıkoyuyor. Böylece fırçası sıcaklığını kaybediyor, köreliyor
ve o, farkına varmadan tekdüze, çoktan eskimiş
birtakım şekillerin içine kapanıyor.
Bu parçada anlatılan sanatçının yaşadığı sıkıntı
aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) İçine girdiği yeni ortamın ve sürdüğü yaşam biçiminin,
yaratıcılığını öldürmesinden
B) Çalışma alanının yenileşmeye olanak vermemesinden
C) Artık yaşlandığını düşündüğü için veriminin düşmesinden
D) Zamanla yarış içinde olmayı içine sindirememesinden
E) Girdiği çevreye uyum sağlamakta zorlanmasından
22. Bilimsel verilerin söz konusu olmadığı, insanların yiyeceklerin
yarar ve zararlarını deneme yanılma yöntemiyle
anladıkları zamanlarda bazı gıdalar daha fazla
önem kazandı. Tüm kaynaklarda antik bir meyve
olarak adı geçen nar, bunlardan biri. Bereketin simgesi
olarak kabul gören nar, Helen ve Roma Dönemlerinde
hakkında efsaneler yaratılan bir meyve oldu.
Son yıllarda da sağlıklı yaşam üzerine yapılan bilimsel
araştırmalar sonucunda nar, tüm dünyada aranır
oldu. Bunun sebebi yapısında antioksidan maddeler
bulunmasıydı.
Bu parçada narla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İçerdiği vitaminlerin ne gibi yararlarının olduğu
B) İlk olarak nerede yetiştirildiği
C) Eskiden beri farklı özellikleriyle öne çıkan bir
meyve olduğu
D) Hangi hastalıklara iyi geldiğinin bilindiği
E) Her geçen gün yeni bir özelliğinin ortaya çıkarıldığı
23. Günümüzde, tarımsal teknolojinin gelişmesine bağlı
olarak toprağa gereksinme duymadan, tarıma elverişli
olmayan yerlerde tarım yapılabilmektedir. Toprak
yerine genellikle kayayünü, ponza, perlit, zeolit,
curuf ve torf kullanılmaktadır. Bu katı karışıma dikilen
bitkilere, besince zenginleştirilmiş su, borulardan
akıtılarak her bitkinin eşit miktarda su alması sağlanmaktadır.
Seranın nemi, havası, ısısı, gübrelenmesi
ise bilgisayar aracılığıyla yapılmaktadır. Topraksız tarım
uygulaması, sağlıklı ürünler yetiştirilmesini sağlar
ve çevre dostudur.
Bu parçada topraksız tarımla ilgili olarak anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çok ekonomik olduğu
B) Uygulamanın nasıl yapıldığı
C) Nasıl yaygınlaştırıldığı
D) Ne gibi kolaylıklar sağladığı
E) Verimi artırdığı
24. Kimi aileler çocuklarından hep iyi şeyler bekler. Onların
çok zeki, çok başarılı olmalarını, çok beğenilmelerini
ister. Bu yüzden çocuklarının kusurlarını, yanlışlarını
görmezden gelir. Bununla da yetinmez, tutumlarının
çevresindekilerce de ----.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi
uygun olmaz?
A) hoş görülmesini ister
B) kabul görmesini ister
C) anlayışla karşılanmasını bekler
D) onaylanmasını diler
E) eleştirildiğini bilir
25. Kasabamızın yakınından geçen dere, biraz ileride
upuzun, dibi görünmeyen bir çukura düşer. Bu düşme
sırasında derenin sesi parçalanır, başkalaşır.
Yorgun argın da olsa kendini toplayan dere, akışını
sürdürür. Ama insanlar dereye rahat vermez ki…
Bu kez de köylüler kumunu, taşını yağmalar derenin.
Arkasından peş peşe kurulan mermer fabrikaları
sıralanır sağına soluna. Sonunda, türlü türlü
pınarlardan fışkıran çiçek kokulu dere, fabrikaların
kustuğu zehirlere bulanarak, utanç içinde Sakarya
Nehri’ne kavuşmaya çalışır.
Bu parçada söz edilen dereyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Engebeli bir yüzeyde aktığı
B) Kimi uygulamalardan olumsuz yönde etkilendiği
C) Çevresinde iş yerlerinin bulunduğu
D) Su seviyesinin yıldan yıla düştüğü
E) Birbirinden farklı görünümler sergilediği
26. Ana özelliği hareket, ana uğraşı oyun olan çocuk
tembel olur mu? Tanık olmuşuzdur, biliriz; ders çalışmayan
ya da öğretmenin belirlediği öğrenme hızına
ayak uyduramayan çocuğa tembel denir kolayca.
Çocuğun davranışlarının altında türlü nedenler varmış,
kimin umurunda! Ana-baba da öğretmenler de
yapıyor bunu. Üstelik çocuğa duyura duyura, “Bu çocuk
tembel.” diyorlar. Çocuğun incineceğini, minik
yüreğinin kinle, nefretle dolacağını düşünmeden…
Tembellik, neden değil, sonuçtur. Eğitim bilimci
Neill’in dediği gibi, “Tembel çocuk yoktur. Tembel
olan, bunun nedenlerini araştırmayan yetişkinlerdir.”
Ne kadar doğru!
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sorular yoluyla okurun ilgisinin çekildiği
B) Duygulara yer vermekten kaçınıldığı
C) Düşüncelerin eleştirel bir bakış açısıyla yansıtıldığı
D) Söyleşiye yakın, senli benli bir dil kullanıldığı
E) Tanık gösterilerek düşüncenin pekiştirilmesine
çalışıldığı
27. Yaşanmışlıklarla değeri artan, bunu geleceğe aktarma
görevini başarıyla yerine getiren bir kent Kastamonu.
Tarihî dokunun izleri, kentin hemen her köşesinde
karşımıza çıkıyor. M.Ö. 1400’lere uzanan tarihi
boyunca Gaolar, Etiler, Lidyalılar, Persler, Bizanslılar
ve Candaroğulları’na ev sahipliği yapmış. M.S. 1460
yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına
katılan Kastamonu, Cumhuriyet Döneminde
Şapka ve Kıyafet Devrimi’nin uygulandığı ilk yer olmanın
haklı gururunu taşıyor.
Bu parçada Kastamonu’yla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Geçmişinin çok eskilere dayandığına
B) Kim tarafından kaç yılında fethedildiğine
C) Tarihsel değeri olan yapıların bugünkü durumuna
D) Hangi tarihî olayla adından söz edildiğine
E) Tarihî yapılar yönünden zenginliğine
28. Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerini etkileyen, genellikle
60 yaşından sonra ortaya çıkan bir hastalıktır.
Hastalık, belleği, dolayısıyla düşünme, konuşma gibi
zihinsel işlevleri etkilemektedir. Ayrıca dalgınlık, huy
değişiklikleri, zaman ve yer algılamada bozukluklar
gibi başka sorunlara da neden olmaktadır.
Bu parçaya göre, sözü edilen hastalığa yakalanan
bir kişinin, aşağıdakilerin hangisini söylemesi
hastalığıyla ilişkilendirilemez?
A) Artık herkese sinirlenir oldum.
B) Konuşurken bazı sözcükleri anımsayamıyorum.
C) Tarihleri birbirine karıştırmaya başladım.
D) Bugün kendimi yorgun hissediyorum.
E) Bazen evimizin yolunu bile bulamıyorum.
29. Teyzemin oğlu benimle yaşıttı. Birbirimize benzemezdik
onunla. Ben her şeyi biriktirme meraklısıydım, o
ise öğrenmekten hoşlanırdı. Ben, sevdiğim, ilgilendiğim
şeyleri özenle korur, nerede bıraktıysam oradan
alıp yine oynamak isterdim. O ise bir şeyi öğrendikten
sonra bir daha ilgilenmez, dikkatini hemen bir
başkasına çevirirdi. Örneğin ikimize de armağan edilmiş
kurgulu bir oyuncağı, ben, canım ne zaman isterse
oynamak üzere hep el altında tutardım. O ise öğrenme
tutkusuyla kırıp içine bakar, nasıl işlediğini anladıktan
sonra bırakırdı.
Bu parçada anlatılan çocuklarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi “karşılaştırma” konusu yapılmamıştır?
A) İnsan ilişkileri
B) Kişilik yapıları
C) Yaşları
D) Oyuncakları kullanış biçimleri
E) Tutumları
30. Giyim, insanoğlunun var oluşundan beri onun ayrılmaz
bir parçası olmuştur. Önceleri, doğal olaylardan
korunmak için sadece örtünme amaçlanmış. Zaman
içinde renklilik ve çeşitlilik gösteren bir olguya dönüşmüş,
dönüşmeye de devam ediyor. Tarih sahnesinde
insanlar yer değiştirdikçe ya da çeşitli nedenler onları
yeni uluslarla buluşturdukça kendi giyim geleneklerini
başkalarıyla paylaşmışlar. Onlardan da kendilerine
bir desen ya da motif katmışlar. Böylece giyim, kültürü,
gelenekleri, toplumsal statüyü, ekonomik düzeyi
temsil eden bir kimlik olarak kabul görmüş.
Bu parçada giyimle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Sürekli olarak yenilenme özelliği taşıdığına
B) İnsanların sosyal konumunu yansıttığına
C) Topluluklar arası etkileşimlerle değiştiğine
D) Kimi değerleri temsil ettiğine
E) Kullanılan malzemenin yetersiz kaldığına
1. E
2. A
3. C
4. B
5. D
6. A
7. E
8. C
9. D
10. C
11. C
12. E
13. B
14. A
15. D
16. E
17. C
18. A
19. D
20. E
21. A
22. C
23. B
24. E
25. D
26. B
27. C
28. D
29. A
30. E
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder